Seydişehir Masaj Salonu

Bu tarz şeylerin büyük ihtimalle ürkü duygusuyla oluşturduğu yanılsamalar olduğunu biliyordu. Acaba bir Aycı olmak nasıl bir duyguydu? Bu tür bir güce haiz olmak? Başını salladı. “Hayır. Hayır istemiyorum… Henüz buna hazır değilim.” Doktorun dudaklarında hafifçe bir gülümseme dolaştı, sanki çok az da olsa hayal kırıklığına uğramıştı. “elbette. Hazır olduğunuzda deneriz.” Kollarını beline dolayan Cinder, titrek bir nefes aldı. “doktor?” “Evet.” “Siz de benim benzer biçimde, letumosise karşı bağışıklık sahibi misiniz yoksa?” Dr. Erland bir milim bile irkilmeden onun bakışlarına karşılık verdi. “Evet, öyleyim.” Seydişehir Masaj Salonu

Seydişehir Masaj Salonu

 

“O süre niçin bir ilaç bulabilmek için kendi kan örneklerinizi kullanmadınız? O kadar çok insan öldü ki… Ve şu sayborgların göreve alımı. Doktorun yüzündeki kırışıklıklar yumuşadı. Seydişehir Masaj Salonu “Kullandım kadın Linh. Önceden denediğimiz yirmi yedi antidot örneğinin nereden geldiğini sanıyorsunuz?” “ama hiçbiri işe yaramadı.” Cinder, ayaklarını koltuğunun altına ittirdi. Kendini yine, küçük ve önemsiz hissediyordu. “yani bağışıklığım, aslına bakarsak bana söylediğiniz benzer biçimde, bir tür mucize değil…” Gözleri masadaki tüpe gitti. Kraliçenin verdiği antidot. “bayan Linh.” Doktorun gözlerine bakan Cinder, orada minik bir parıltı olduğunu gördü. Zar zor tutulan bir kahkahayı çağrıştırıyordu, tıpkı doktorla karşılaştığı ilk seferinde olduğu şeklinde. “

 

Siz benim aramış olduğum mucizesiniz,” dedi tabip. “ama haklısınız. Size bir mucize olduğunuzu söylememin sebebi, bağışıklığınız değildi.” Cinder adama baktı, bir açıklama yapmasını bekliyordu. Başka ne tür bir özelliğe haiz olabilirdi ki? Büyüsünü baskı altında tutan o dâhiyane kilidi mi arıyordu -Linh Garan’ın prototip aletini? Seydişehir Masaj Salonu Tabip devam edemeden önce Cinder’ın dâhili mesajşim kanalından bir uyarı sesi geldi. Cinder olduğu yerde sıçradı ve gaslınün önünden yeşil bir yazı akıp geçerken, yüzünü doktordan başka bir yana çevirdi. Söz, sözdür.” Cinder’ın kalbi göğsünden fırlayacak benzer biçimde oldu. “fakat daha fazlasını üretmek için buna ihtiyacınız yok mu?” Ayağa kalkan tabip, kitaplığa doğru gitti ve bir laboratuvar bardağına uzandı. “Kaç yaşlarında?” “