Seydişehir Mutlu Son-Masöz Bayan Esra Hanım
Seydişehir Mutlu Son-Masöz Bayan Esra
Seydişehir Mutlu Son-Masöz Bayan Esra Hanım Önceden niye başımı eğip dikiş yapmışım ki? Şimdi aklım başıma geldi. Artık her mevzuda bir fikrim var. Fanchon’un yeni tutumunu beğenen Suzanne, Robinet “iyi bir pompacı” olsa gerek diye düşünür ve öğrencisinin hikayelerini duydukça “düzüşmek için çıldırdığını” itiraf eder, falan filan. L’École Paris’te devlet izni olmadan el altından yayımlandı. Polis, kitabın destekçileri Jean L’Ange ve Michel Millot’nun kitabın nüshalarına haiz olduklarını ve onları satmaya başladıklarını öğrendi. L’Ange kiraladığı odada yakalandı ve tüm nüshalara el koyuldu.
Daha sonrasında polis, Millot’nun kaldığı yere gitti ve orada bir kitap yığını buldu ama Millot her nede olsa sıvışmayı başarıp Paris’ten kaçtı. Oradaki görevlinin naklettiği gibi yandaşları mı polisi mısra getirdi, yoksa Millot polise rüşvet mi verdi hâlâ bilinmiyor. Millot’nun ortadan kaybolması L’Ecole’un yazarı addedilmesini kolaylaştırdı. “terbiye ve adaba aykırı” hareket etme suçlamasıyla oluşturulan davanın sonucunda kuklası asıldı ve kitabın nüshalarıyla beraber Paris’in Pont Neuf Köprüsü’nde yakıldı. L’Ange para cezasına çarptırıldı ve beş yıllığına Paris’ten sürüldü. İnsan büyüklüğünde bir kuklanın bir sex kitabı yazdı diye yakılması orada bulunan seyircilere epey aptalca gelmiş olmalıdır herhalde.
Seydişehir Mutlu Son-Masöz Bayan Esra Hanım
Seydişehir Mutlu Son-Masöz Bayan Esra Zira monarşinin öteden beri istenmeyen kitapları yasaklamayı beceremediğini ve ufak bir şenlik ateşinin büyük bir başarı olmadığını hepimiz biliyordu. Paris’in yetmiş beş yöreında matbaacısı asırlardır kışkırtıcı siyasi broşürler yayımlıyor ve bunu yaparken basım ticaretini denetim eden yasaları umursamıyorlardı. Sözgelimi XIII. Louis’nin 1629 tarihli bildirisi devletin yayımlanmadan önce -etik değerleri “bozanlar” da dahil- kitapları sansürleme hakkı bulunduğunu beyan ediyordu. Paris onaylanmamış kitaplar ve broşürlerle doluydu. L’Ange ve Millot’nun siyasi açıdan aykırı yazarlarla aynı şekilde infaz edilmesi olsa olsa devletin beceriksizliğini ortaya koyuyordu. İş, Pont Neuf Köprüsü’ndeki kitap yakma vakasıyla bitmedi; sekiz yada dokuz müsvedde aslına bakarsan dağıtılmıştı ve yakında tekrar basılıp tüm Avrupa’ya sızacaktı.
Suzanne ile Fanchon arasındaki müstehcen mevzuşma bir yeraltı klasiği haline geldi. 1661’de XIV. Louis’nin maliye bakanı Nicolas Fouquet’ye karşı yürütülen yolsuzluk işlemleri, metresi için tuttuğu gizli bir odadaki kilitli masada bir L’École nüshası gizlediğinı ortaya çıkardı. Daha sonra 1668’de İngiliz gmeşhurk yazarı ve zina müptelası Samuel Pepys, Londra’daki bir dükkanda kitabı inceleyip “şimdiye kadar görmüş olduğum en açık saçık, muzır kitap” diye yorumda bulunmuş oldu. Birkaç hafta sonrasında aynı dükkana yine gidip üç saat kitabı okudu.
Son yorumlar